gibi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gibi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Günlük gibi

Bazı sabahlar

gözümü açmadan yoruluyorum

henüz yaşanmamış bir günün

ağırlığıyla

bilmiyorum neden

bazen bir sandalye boş kaldığında

bir çocuk ağladığında

binadaki deli seslenirken gökyüzüne

ya da çay demlenirken

tam o an, içimde bir kırılma oluyor

sessiz

ama çok gerçek.

-

Geçmiş dediğin şey

sadece hatıra değil

bazıları hâlâ yaşıyor içimde

değmeden geçip giden anılar

sessizce olduğu yerde kalanlar

çok şey söyleyip hiçbir şey anlatamayanlar

bağırıp sesini duyuramayanlar.

hepsi toplanıp beni oluşturmuş.

-

Zaman…

dümdüz değil,

bazen kırık bir ayna gibi

bir görüntüyü farklı gösteriyor

sen çırpınırken o hareketsiz

sen durunca o hızlanıyor.

-

Her şeyi sırasına koymaya çalıştım

duyguları, eşyaları, hatıraları,

ama bir türlü sığmadı

bir şey hep dışarda kaldı,

belki de bendim.

-

Gündüz susuyorum

gece düşüyorum

düşünmek ağır geliyor artık

bu yüzden düşüyorum ben de

çünkü hiçbir soru bir cevaba varmıyor

düşünmenin sonu yok

ya da bütün cevaplar

çoktan yitirilmiş bir zamanda kalmış.

-

Ve bazen, çok bazen

sadece bir ses

anlık bir görüntü zihinde beliren,

bir koku

bir şarkı…

bütün bu boşluğu delip geçiyor

içimde kırık bir raftan

tozlu bir anı düşüyor yere

eğilip almıyorum

kalsın diyorum

alsam da bana bir faydası yok

böyle devam

eksik

ama tanıdık.

-

Resim: John Everett Millais | Ophelia


Resme ithafen ek alıntı:


“Düşüncemizin katlanması mı güzel


Zalim kaderin yumruklarına, oklarına


Yoksa, diretip bela denizlerine karşı


Dur, yeter demesi mi?”


Shakespeare | Hamlet


Devamını Oku

Facebook Tweet Pin It
Blogger tarafından desteklenmektedir.